Skip to content Skip to footer

Bülten 34 – 24 Ekim 2025

Susam Bülten­
Ekim 2025 – Sayı 34

Bu sayıda neler var? 
    • Öğretmenlerin Hal-i Pür-Melali: Türkiye’de öğretmenlerin %74’ü mesleğe ilk tercih olarak girdiğini söylüyor (OECD ortalaması %58); buna karşın yarı zamanlı çalışanların oranı %26 (OECD ort. %19).
    • Aile ve Nüfus 10 Yılı Başlarken: Boşanma davalarının süresi iki uçta toplanıyor: 2 aydan kısa sürenlerin payı %29’dan %40’a çıkarken, 2 yıldan uzun sürenler de %5’ten %10’a yükseldi geçtiğimiz 22 yılda. 

 

Abone değilseniz ve gördüklerinizi beğendiyseniz:

ÜCRETSİZ ABONE OL  

Türkiye’de Öğretmenlerin Hal-i-Pür-Melali

Atanamayan öğretmenler, geçim için ek iş yapanlar, müfredat değişikliklerinin yükünü sırtlayanlar… 27 OECD ülkesindeki ortaokul öğretmenlerinden elde edilen Uluslararası Öğretme ve Öğrenme Araştırması (TALIS) 2024 verileri, Türkiye’de öğretmenlere ilişkin bazı göstergelerin hem OECD ortalamasından ayrıştığını hem de yıllar içinde geriye gittiğini göstererek bu sorunların yapısal nitelikte olduğunu ortaya koyuyor.

Uluslararası Öğretme ve Öğrenme Araştırması’ndan bi’ Kuple

Kaynak: OECD (2025), Results from TALIS 2024: The State of Teaching, TALIS, OECD Publishing, Paris.

Türkiye’de öğretmenlik başlı başına bir meslek kimliği olarak görülüyor. OECD ortalamasında öğretmenlerin %58’i öğretmenliğin ilk meslek tercihleri olduğunu söylerken Türkiye’de bu oran %74. Buna paralel olarak, eğitim dışı bir alanda çalışma deneyimi olanların oranı ise OECD’de %57 iken Türkiye’de yalnızca %25.

İşin uygulama tarafındaki çalışma koşulları ise daha farklı bir tablo ortaya koyuyor. Türkiye’de yarı zamanlı çalışan öğretmen oranı (%26) OECD ortalamasının (%19) epey üzerinde. Ayrıca bu oran 2018’e göre 8 puan artmış durumda. Bununla birlikte, OECD ortalamasında %39 olan maaşından memnun olan öğretmen oranı Türkiye’de sadece %21. Dahası, bu oran 2018’e göre 11 puan düşmüş. Öğretmenlik, mesleğe girerken öncelikli tercih olarak görülse de tam istihdam güvencesi sunmaktan uzaklaşan ve ekonomik karşılığı giderek zayıflayan bir meslek haline gelmekte.

 

Aile Ve Nüfus 10 Yılı Başlarken

Bin Kişi Başına Düşen Evlenme Ve Boşanma Sayıları

Kaynak: TÜİK

Hükümet, 2026-2035 dönemini “Aile ve Nüfus 10 Yılı” ilan etti. Evlilik ve boşanma istatistiklerini incelediğimizde bu kararın altında yatan sebeplere dair bazı fikirler ediniyoruz. 24 yıllık trende baktığımızda evlenme ve boşanma eğrilerinin giderek birbirine yaklaştığını görüyoruz. Bu durum orta ve uzun vadede Türkiye’nin nüfus sorununu daha çok konuşacağına işaret ediyor. Kaba evlenme hızı (bin kişi başına düşen evlenme sayısı) 8,35’ten 6,65’e inerek yaklaşık %20 daralırken, kaba boşanma hızı  (bin kişi başına düşen boşanma sayısı) 1,41’den 2,19’a çıkarak yaklaşık %55 arttı. 2020’de, pandeminin ilk yılında evlenme oranı 5,86’ya, boşanma 1,64’e düşüyor. 2024’te ise boşanma trendi doruk noktasında (2,19), evlenme ise 2010’ların sonundaki seviyede (~6,6–6,8)

Dava Süresine Göre Boşanma Yüzdeleri

Kaynak: TÜİK

Boşanma davalarının giderek iki uçta yoğunlaştığını görüyoruz. 2 aydan kısa sürede sonuçlanan davaların oranı 2003’te %29 iken 2024’te %40’a çıkarak belirgin şekilde artmış. Buna karşılık 5 ay – 1 yıl arası süren davaların oranı aynı dönemde %29’dan %14’e düşmüş. Dikkat çekici bir diğer eğilim, 2 yıldan uzunsüren davaların payının da %5’ten %10’a yükselmiş olması. Yani boşanma süreci artık ya çok hızlı tamamlanıyor ya da tarafların anlaşmazlığı nedeniyle çok uzun sürüyor; orta vadeli dava sürelerinin payı belirgin biçimde azalıyor.

Evlilik Süresine Göre Boşanma Yüzdeleri

Kaynak: TÜİK

Boşanmaların en yoğun olduğu evlilik süresinin uzun yıllardır 2-5 yıl aralığında olduğunu ve bu grubun payının 2001’de %28’den 2024’te %21’e gerileyerek kademeli olarak azaldığını görüyoruz. Buna karşılık 20 yıldan uzun evliliklerde boşanma oranı belirgin biçimde artmış; 2001’de %14 olan oran 2024’te %19’a çıkmış. Ayrıca 2 yıldan kısa süren evliliklerde boşanma oranı yıllar içinde hafif gerilerken, 11 yıl ve üzerindeki uzun evliliklerde boşanmaların payı artıyor. Bu tablo, boşanmaların yalnızca “erken pişmanlık” kaynaklı olmadığını; evliliğin orta ve ileri dönemlerinde de çözülmenin giderek daha görünür hale geldiğini ortaya koyuyor. Medyada sıkça gördüğümüz “Evlilikte 7. Yıl Krizi”nin ise gerçek hayatta boşanma açısından ciddi bir karşılığı yok. TÜİK’in yıl bazlı verisini incelediğimizde 7. yılda boşanma oranlarının yakın yıllardan pek de ayrışmadığını fark ettik.

 

 2021-2024: Türkiye’de Kim Kimle Evleniyor?

Susam Bülten’in ilk sayısındaki evlilik içeriğine göz atmayı unutmayın!

Mesela hemen soldaki animasyon enstantanesi 2001–2024’te evliliklerini kadın/erkek yaş gruplarına göre gösteriyor (sol üst: genç–genç; sağ alt: ileri yaş–ileri yaş). En belirgin kayma sol alt köşede: Yaşlı erkek–genç kadın evliliklerinin payı yıllar içinde azalıyor.

Kırıntıları Takip Et 

 


Susam Dünyasını Keşfet! 

Bültenlerin tamamına aşağıdaki butondan ulaşabilirsiniz…

Arşive Göz At

Susam Bülten Nedir?

Her yer veri her yer data. Peki biz ne yapıyoruz?

Anlamanın, katkıda bulunabileceği diğer hedefler bir yana, kendisinin de bir amaç olduğuna inanıyor ve bu yolda ilerlemek istiyoruz. Her hafta yayımlanacak bültenimizde; lahmacun fiyatlarının il il enflasyon karşısındaki seyrinden meclis puan tablolarına (vekillerin performansına dair kapsamlı istatistiklere), dizilerde ve tartışma programlarında (görüntü işleme yöntemleriyle elde ettiğimiz verilerle) ne gördüğümüze, sokaklardaki hurda/eskici hikâyelerine kadar geniş bir yelpazede veriler ve analizler paylaşacağız. Her şeyi bir soru ve dolayısıyla bir araştırma konusu haline getirmeye hazır olan herkesi, bu bültenle aramıza bekliyoruz.

Sıkça Sorulan Sorular:
Adı neden Susam: Çünkü Research İstanbul ofisi Susam Sokakta

Gizliliğe genel bakış

Bu web sitesi, size mümkün olan en iyi kullanıcı deneyimini sunabilmek için çerezleri kullanır. Çerez bilgileri tarayıcınızda saklanır ve web sitemize döndüğünüzde sizi tanımak ve ekibimizin web sitesinin hangi bölümlerini en ilginç ve yararlı bulduğunuzu anlamasına yardımcı olmak gibi işlevleri yerine getirir.